Izmir kordonda bulunan Fransa Fahri Konsolosluk binasının denize bakan bölümü kültür ve sanat amaçlı kullanım için 20 yıllığına Arkas Holding’e tahsis edildi. Restorasyonu ve bakımı tamamlanan bina 19 Kasım’da Arkas Sanat Merkezi adıyla ve ilk sergisi olan Arkas Koleksiyonu’nda Post-Empresyonizm isimli sergisiyle kapılarını açtı.
Sevgili dostum Betul Aksoy’un da sanat merkezine müdür olarak atanmasının da etkisiyle, sergiyi ve binayı bir kac kez gezme imkanim oldu.
Sevgili dostum Betul Aksoy’un da sanat merkezine müdür olarak atanmasının da etkisiyle, sergiyi ve binayı bir kac kez gezme imkanim oldu.
Post Empresyonizm nedir?
Fransa’da, Empresyonizm’in (izlenimcilik) kurallarına tepki olarak 19. yüzyılın sonlarına doğru doğdu. Post Empresyonizm'in temsilcileri olan sanatçılar, sanat yaşamlarına izlenimcilikle başlamışlardır. Ancak bu izlenimcilik akımının kimi sınırlamalarını aşmak ve resimlerine kendi kişiselliklerini katmak istiyorlardı.
Zamanla kişisel anlatım resimlerine yansıdı. İzlenimciliğin canlı ve parlak renkleri yanında, gelenekselin dışına çıkan konu anlayışı da bu sanatçıları etkilemeyi sürdürdü.
Art İzlenimcilik daha sonra yerini Fovizm ve Kübizm’e bırakarak bu yeni akımlara da öncülük etmiştir.
Sergide “Post-Empresyonist” dönem sanatçılarından Maxime Maufra, Louis Anquetin, Émile Bernard, Maurice Denis, Maurice de Vlaminck, Édouard Vuillard, Louis Valtat gibi ressamların eserleri sergileniyor. Zamanla kişisel anlatım resimlerine yansıdı. İzlenimciliğin canlı ve parlak renkleri yanında, gelenekselin dışına çıkan konu anlayışı da bu sanatçıları etkilemeyi sürdürdü.
Art İzlenimcilik daha sonra yerini Fovizm ve Kübizm’e bırakarak bu yeni akımlara da öncülük etmiştir.
Serginin en öenmli eserlerinden biri, Empresyonist dönemin önemli ressamlarından Fransız Pierre-Auguste Renoir’in Madame Thurneyssen adlı tablosu.
Post-Empresyonist döneme ait 76 eserden oluşan sergiyi kasım ayından itibaren 8000 kişi ziyaret etti. Izmir'deki okullardan da sergiye ilgi büyük.
Binanın dışının ihtişamı kadar, içi de gerçekten büyüleyici.Yüksek tavanlı bu tarihi binadaki tabloların yanı sıra, Fransız kraliçesi Marie Antoniette ve kralı 14.Louis büstleri bulunuyor.
Beni en çok etkileyen tablo Louis Anquetin'in LA FEMME À L'OMBRELLE adli eseri oldu.
Kübizm akımının öncülerinden olan Georges Braque'ın savaş zamanı çizdiği 'Nature morte à la théière noire' adlı tablosu da ilgimi çekenler arasında.
Yoğun ilgiden ötürü 31 Mart'a kadar uzatılan sergi pazar gunleri haric, haftanın her gunu 10:00-18:00 arası ziyaret edilebilir.
Şiddetle tavsiye ederim!
ERGE BASAK UNSAL