20 Aralık 2011 Salı

Zaman Tanrisi - 'Kaderi kurcalama, hiçbir şeyi üsteleme, asla asla deme, zamana inan. Kendine değil hayatın akışına inan'

Dogru adam yok, geçmişler olsun. Dogru zaman var, hayırlı olsun. Bir tanrı varsa şayet, o da zaman olmalı. O karar veriyor; o alıyor; o bırakıyor. Zaten tüm şarkılar, şiirler, filmler de hep bunu anlatıyor.

             Hep aynı şey söylendi: Dogru zaman, dogru mekan, dogru insan. Ama zamanla anlaşıldı ki, yanlış insanlar bile dogrulaşabiliyorlardı zamanla. Mekan da yanlış olamıyordu, zaman dogru olunca. Normalde aralarında bir ilişki olmayacak kişiler, uyumlu bir çift olabiliyorlardı zamanları tutunca. Üstelik üzerinde hiçbir kontrolümüzün olmadığı bir şey, zaman. Zaman zamana bırakmaktan başka çaremiz yok yani.

17 Aralık 2011 Cumartesi

Eski bir defter arasindan cıkan yazi...

Üstüne gelir hersey kacarsin, korkarsin gerceklerden. O şen gibi görünen kahkahalarinda saklarsin mutsuzluğunu, umutsuzlugunu... Belki de budur dogrusu, ama sen de biryerde haykırmak istersin, söylemek

20 Ağustos 2011 Cumartesi

Hayat...

Hayallerimiz var, hedeflerimiz var... O kadar coklar ki, hangisini kovalamak gerektiğini bilmiyoruz...Aslında o kadar basitler ki neden kovalamak zorunda olduğumuzu çözemedik...Küçükken hayat ne kadar kolaydı değil

19 Ağustos 2011 Cuma

Kadınlar ve Ayakkabılar

Hangimiz yeni bir çift ayakkabıya hayır diyebilir? Tabi ki hiç birimiz... Dolabımızda kaç tane olursa olsun, hep bir 'ihtiyac' yardir yeni bir ayakkabıya... Birinin rengi diğerine göre biraz daha açıktır, çantanız vardır çünkü ayni tonda, elinizdeki koyu gelir, birinin topuğu daha yüksektir,
çünkü onu sadece bir pantolonla giymek için almışsınızdır, aslında aynı modelin daha kısa topuklusu da mevcuttur... Beğendiğiniz modelin farklı renginden belki 3 çift vardır dolabınızda... Alıp sadece bir kere ayağınıza geçirdikleriniz ve dolabın tozlu raflarında terk ettiklerinizin de sayısı  oldukça fazladır eminim...



18 Ağustos 2011 Perşembe

Yeni basliyor...

Birini severken baskasini ister mi insan? Onun istedi, sonra vazgecti... Ama o yasak elma tatli geldi, elindekini geri tepti ve yasak elma defalarca yendi... O masum ask bitti, elmadan elde bir sap ve o

17 Ağustos 2011 Çarşamba

Bosver biz asık olmayalım...

Boşversene biz aşık olmayalım birbirimize...
Konserlere gidelim, maça gidelim... Uçurtma uçuralım, kumsalda uzanıp deli gibi içelim... Gece olunca yıldızlara bakalım elele... Kahvalti edelim saatlerce, birbirimize gazete okuyalım... Bisikletle gezerken yagmurdan sırılsıklamda olabiliriz mesala... Balık tutalım sonrada denize atalım onları tekrar... Mehtaba karşı sarap icerken elimi tut sıkı sıkı, bir daha hiç bırakmayacak gibi...  Bütün doğum günlerimde sen ol yanımda, seninkilerde de ben... Ama Bosver aşık olmayalım biz, aşk korkutucu... Beraber eglenelim en iyisi ama sen hep benimle uyu.....